Giriş
Tarihindeki en parlak günlerini 2020-2023 yılları arasında yaşayan İrlanda, kadın futbolu dünyasının saygı duyulan takımlarından biridir. Yaşadıkları parlak günlere ek olarak, kadın futbolu dünyasına armağan ettikleri sporcuları ile tanınırlar. Büyük yükseliş döneminin ardından, son 1 yılda düşüş seyrinde olsalar da, ileriye dönük planlamaları, yatırım kanalları, hızlı aksiyonları ve kadın sporlarına verdikleri değer ile İrlanda, dünyada “sürpriz” kelimesinin takım olmuş hali denilebilir. En son Galler’e karşı kalp kırıcı elenmelerinin sonucu olarak, adım adım köklü değişikliklere imza atmaya başladılar.
Mevcut Durum
2025 senesiyle beraber kendilerini FIFA Milletler sıralamasında 25. sırada bulan İrlanda, 22. sıradan 25. sıraya düşmelerini “kabul edilemez” olarak yorumlayıp, aksiyonlara hızlı başladı ve bu turnuva için hedeflerini çok yüksek tuttu. Bunun yanında İngiltere’nin 4., Danimarka’nın 12., İskoçya’nın 24. olduğu bir listede, 25. olmaları; Galler’in onları son turnuvada saf dışı bırakması, Galler’in 30.luğa çıkması ve Kuzey İrlanda’nın son 10 senede 40; son 5 senede 10 basamak yükselip 44. sırada yer almasıyla, baskıyı giderek daha derin hissetmeye başladılar.
İrlanda Futbol Federasyonu (FAI) başkanı Paul Cooke’nin “kadın futbolu yatırımlarına önem verilecek” demesinin ardından neredeyse 2 aydır, Türkiye karşısındaki maç hazırlıklarına sosyal medya başta olmak üzere, yazılı ve görsel basında sıkça yer veriyorlar. Burada en büyük pay Media Direktörü Peter Sherrard’ın. Ayrıca diğer tüm yöneticilerin kadın futboluna karşı besledikleri derin sevgi ve bakış açısı çok değerli.
Son 5 Sene
Son 5 seneye baktığımızda, İrlanda çalkantılı bir dönemden geçiyor. Harika başarıların, muhteşem galibiyetlerin ardından, bir şarkı ile mahvolan hikayeleri ile beraber tarihe not düşüldüler.
2021 yılındaki Gürcistan ve Finlandiya galibiyetleri ile büyük başarı yakalamış olan İrlanda, o seneki turnuvanın final turuna katılmak için İskoçya engelini de aşmasıyla adeta şaha kalkmıştı. Soyunma odasında yaşanan siyasi ve etnik krize neden olan Celtic Symphony şarkısı nedeniyle gözlerin bir anda İrlanda Cumhuriyeti Kadın Milli Futbol Takımı’na çevrilmesi, buna izin veren Vera Pauw ve asil kurmaylarının mevkilerinin ve görevlerinin tartışılmasına yol açtı. Neticesinde FAI, her ne kadar İrlanda Cumhuriyeti Devleti’nin desteğini yanında hissetse de UEFA’dan ceza almaktan kurtulamadı ve 20.000€ cezaya çarptırıldı. Ne acıdır ki İrlanda kadın futbolu tarihindeki bu inanılmaz başarıların sonucu, büyük düşüşün ilk adımı oldu.
2023 senesinde, önce FIFA Kadınlar Dünya Kupası’nda Avustralya’ya penaltılarla yenildiler; sonrasında öne geçtikleri maçta Kanada’ya mağlup oldular. Üzerine Nijerya ile berabere kalmaları, tartışmalara neden oldu. Lakin 2023-24 sezonundaki B1 Grubu’ndaki tüm maçları kazanarak onları eleştirenlere cevaplarını vermiş oldular.
2024-25 sezonu ise onlar için kabus gibiydi. Avrupa 2025 Elemeleri öncesinde 2 hazırlık maçında da galibiyet alamayan takım ve teknik ekip ciddi eleştirilerin odağındaydı. Bu odaktayken Avrupa 2025 Eleme maçlarına başladılar. A3’te işler hiç de iyi gitmedi. 5 maçta 5 mağlubiyet alan takım, son maçta evinde Fransa’yı ağırladı. Fransa’nın yedek ağırlıklı bir kadro ile sahaya çıktığı mücadeleyi kazanmayı başardılar lakin turnuva boyunca ortaya konan oyun taraftarları tatmin etmedi. Playofflar’da Gürcistan’a karşı başarılı olsalar da ezeli rakiplerinden Galler’e karşı kaybederek B ligine düştüler.
Carla Ward’a ve Taktik Disiplinine Genel Bakış
Yıllarca 1-3-5-2 ve 1-5-2-1-2 saha dizilimi ile izlediğimiz İrlanda, savunmadan hücuma geçişlerdeki direkt oyunu, 2. bölgedeki iç ve dış koridor kullanımları, pas örgülerini kaleden uzakta yapma çabaları ile dikkat çeker. Ayrıca dinamik kenar oyuncuları, teknik kapasitesi yüksek orta saha oyuncuları, keskin hamleleri ile bilinen stoper oyuncuları ve sertliği seven, bunu prensip edinen savunma ve orta saha oyuncuları ile bilinir.
Lakin işler ilk kez değişebilir. Yeni teknik direktörleri Carla Ward, İngiltere’nin yetiştirdiği en önemli antrenörlerden biri ve artık İrlanda’nın başında. 1983 doğumlu eski orta saha oyuncusu, İrlanda takımı gibi sertliği kabul eden ve teknik bir orta saha oyuncusu idi. Sokak futbol kurallarını benimseyen Carla, yeşil sahanın içindeki oyun felsefesini, saha kenarındaki oyun felsefesine de adapte etmiş gibi…
Carla Ward
İlk antrenörlük deneyimi, Championship’teki tarihi takımlardan Sheffield United ile oldu. 2018-20 sezonlarında Sheffield United ile çıktığı 33 maçta elde ettiği 1.7 puan ortalaması çok değerliydi. İlk seneyi 5., ikinci seneyi 2. bitirdi. O dönem 1-4-3-3’te ısrar ediyordu ama bir orta sahayı her daim geride bırakıp savunma direncini diri tutmayı amaçlıyordu. Öyle bir takımda da bu en mantıklı seçimlerden biriydi.
Başarısı sayesinde ona Birmingham City kapıları açıldı. Birmingham, o dönem çok küçük bütçeli bir yapıda idi. Düşmemeye oynayacaklardı. O sezon, 1-4-1-4-1 ile savunmadan hücuma geçiş oyunları temelli bir futbol anlayışına sahipti. Olumlu agresif futbol, temaslı oyun ve direkt hücum anlayışı aslında onu tanımlayan kelime öbekleriydi. Ve o sene 15 puan ile ligi sondan 3. bitirip ligde kaldılar.
Futbol anlayışı, oyuna etkileri, oyuncu seçimleri ve analiz yeteneği sayesinde ona hiç de beklemediği bir teklif yapan Aston Villa, kadın futboluna yapacağı yatırımın rol modelini onun adı üzerine kurmuştu. 2021-22 yıllarındaki ilk sezonunda düşük bütçeli bir takım ile mücadele eden Carla, Ligi 9. bitirdi. 2022-23 sezonunda ortalama bir bütçe ile ligin 4 devine kafa tuttu ve ligi 5. bitirdi. 2023-24 sezonunda ise işler pek iyi gitmese de 1 puan ortalamasını aşmayı başardı. Leicester’a karşı 11 maçta 9 galibiyet alması ona “Leicester’ın Belalısı” lakabını kazandırdı.
İrlanda için de aynı disiplinle sahada olması bekleniyor. Lakin bu sefer, orta sahada daha çok topla oynayan bir takım görebiliriz. Bunu yaparken zaman zaman 2.bölgenin gerisinde top ile oynayıp, rakibin bloklar arası boşluklar vermesini amaçlayacaktır. Böylece bu boşluklara hem teknik, hem temaslı oynamayı seven, hem de atik oyuncuları salarak, rakip 1.bölgesinde tehdit yaratmayı amaçlayacaktır.
Bu noktada İrlanda’yı analiz etmektense, Carla’nın Aston Villa’sını analiz etmek daha doğru olur.
Oyuncu Grubuna Genel Bakış
Oyuncu grubuna gelecek olursak, hangi birine değineceğimi şaşırıyorum. Bana göre dünya klasında oyuncu sayısı çok fazla.
Öncelikle dünyada temaslı oyun denilince akla gelen, benim en beğendiğim 11’i yaparken ilk olarak kadroya yazdığım isim geliyor. Kaptan Katie Alison McCabe… Orijini sol bek olan 1995 doğumlu oyuncu, olumlu-olumsuz agresif yönü, kararlı yapısı, cesaret ögelerini barındırdığı hamle ve hareketlenme yönü, sürati, çevikliği ve bilhassa liderliği ile dikkat çekiyor. Bir çok bölgede rahatlıkla oynayabilen oyuncu skorer yapısıyla da önemli bir noktada. Onun, duran top kullanacağı anlarda, bildiğimiz tüm duaları okumak bizim millî görevimiz. Dünya’da kadın futbolu denilince akla gelen ilk isimlerin başında gelen Arsenal oyuncusu, takımın en tehlikeli ve en değerli oyuncusu.
Katie Alison McCabe
Denise Rebecca O’Sullivan ise diğer dikkat etmemiz gereken oyuncu. 1-4-1-4-1’in temel yapı taşı olan savunmacı orta saha olarak izleyebileceğimiz North Carolina Courage oyuncusu, sertlik ögelerine uyumu, teknik kapasitesi, hareketli yapısı ve savaşçı rolüne uygun hırsı ile dikkat çekiyor. 1994 doğumlu oyuncunun yaşına meydan okuyan dinamizmi tüm hücum setlerimizi altüst edecek düzeyde.
Savunmanın merkezinde görev alan Anna Rose Patten, boyu ve keskinliği ile tüm hücum oyuncularımızın dikkat etmesi gereken ilk oyuncu. Ondan kesinlikle uzak oynamalı, onu savunmanın olabildiğince önüne çekip pozisyonunu kaybetmesini sağlamalıyız. Yüksekten oynanan oyunda kimselere geçit vermeyen anlayışı da oyun planımızı yerden dizayn etmemize neden olabilecek düzeyde.
Kyra Taylor Carusa, bir santrforda olmasını beklediğiniz tüm özelliklere sahip. San Diego’nun yeni transferi 1995 doğumlu olması sebebiyle dinamizmini yavaş yavaş kaybetse de görüşü ve verimlilik puanı ile dikkat çeken bir oyuncu… Aoife’nin sağ bekteki yüksek ritmli oyunu, Izzy Atkinson’ın beklenmeyen işler yapan ve usta işi sol ayağı, Leanne Kiernan’ın ön alan liderliği ve Everton’ın her şeyi; kaleci Courtney Brosnan da dikkat çeken diğer oyunculardan.
Türk pasaportlu Melisa Katie Filis ilk kez milli takıma çağrılıyor. Onun gibi genç olup 21 maça çıkan Abbie Shelia Larkin de orta sahada dinamizmi kaybolan oyuncular yerine girebilecek bir diğer savaşçı orta sahalar. Dikkat edilmeleri gerekiyor.
Son Söz
Oyunu kurallarına göre oynamasını pek de bilmeyen (olumsuz agresiflikleri çoğu zaman başlarına bela oluyor) lakin oyunun taktik-teknik yönünü sindirmiş bir oyuncu grubuna sahip İrlanda. Bence A ligi hak eden bir oyuncu grubu var lakin bugüne kadar doğru taktik disiplinle yönetilmediklerini düşünüyorum.
Rakibin savunma bloğunun dağınık seyrettiği gözlemlerim neticesinde ilk not aldığım husus. İrlanda’nın, yeni bir teknik direktörle, yeni antrenör ekibiyle, yeni bazı oyuncularla ve üzerlerindeki yoğun baskı ile bu maçta taktik disiplinde kopmalar yaşayacağını düşünüyorum. Geçen seneki Macaristan maçı gibi bizim için bir şans maçı daha.
Tüm ekibe ve futbolcu dostlarıma güveniyorum. Kararlılığımızı sahaya yansıtıp, hücumda rakipten uzak, savunmada rakiple temaslı oynadığımız bir oyunda başarılı olma ihtimalimiz yüksek. “Hareketlilik” ise bu maçın kilit kelimesi…
Başarılar Türkiye!