PFSA25

KODUYLA %25 YENİ YIL İNDİRİMİNDEN YARARLANMAK İÇİN

Gün
Saat
Dakika
Saniye

Haftalık Galatasaray Takım Analizi: Galatasaray – Liverpool (Cemil Tekin)

Frankfurt deplasmanında alınan ağır mağlubiyet ve Alanyaspor karşısındaki kötü performanstan sonra Liverpool maçı, Galatasaray adına özellikle mental anlamda önemli bir eşikti. Geçtiğimiz sezonlarda Avrupa’da önemli takımlara karşı oynanan iyi futbol, bu olumsuz ortamda maçı çok daha merak uyandırıcı bir noktaya getirdi.

Maça Sane’nin yedek başladığı ve merkezin Torreira-Lemina-İlkay’la oluştuğu bir 4-2-3-1 ile başladı Galatasaray. Liverpool’da ise sürpriz bir şekilde Salah ve Mac Allister’ı yedekte gördük. Özellikle derin oyun kurucu rolünde çok sık gördüğümüz Mac Allister’ın yedek başlaması, maç öncesinde benim açımdan Liverpool’un oyunu birinci bölgeden nasıl kurgulayacağı konusunda merak uyandırıcıydı.

Galatasaray maça ortalama bir ön alan baskısı ve ikinci bölgede pas kanallarını kapatmayı hedefler şekilde başladı. Geçtiğimiz haftalarda Okan Buruk’un yeni bir strateji denediğini öngörmemdeki maksat buydu aslında. Tottenham, Bayern ve United maçlarında sık sık gördüğümüz şiddetli ön alan baskısından, gerekirse birinci ve ikinci bölgede topu rakibe vererek ön alan baskısının ve ikinci bölge savunmasının ekonomik şekilde kullanıldığı bir stratejiye dönüş aşamasında olduğunu gördük bu maç özelinde. Bunu da son derece başarılı şekilde uyguladı Galatasaray.

16. dakikada gelen erken golün özgüveniyle de mental anlamda oyuncuların maç içerisinde bu stratejiye olan bağlılığı arttı. Davinson’un Wirtz’i rakip yarı alanın ortalarında karşıladığı ön alan baskısını da gördük, ikinci bölgede dörtlü bir blok halinde kompakt şekilde pas kanallarının kapatıldığı yapıyı da gördük.

Galatasaray’ın rakibi karşılama aksiyonlarına baktığımızda mücadelelerin ve pozisyon alma aksiyonlarının birinci bölge önünde ve yatay-dikey her iki eksenli düşündüğümüzde ikinci bölgenin ilk metreleri ile ortalarında gerçekleştiğini görüyoruz. İkinci bölgede gerektiğinde kompakt bekleme gerektiğinde ise doğru zamanlama ile alana yapılan baskı özellikle ilk yarıda Liverpool’un hücumu akışkan hale getirmesini fazlasıyla zorlaştırdı.

Yine Liverpool’un oyun içinde ikili mücadele ve pas hatası gibi top kaybı yaptığı noktalar da Galatasaray’ın etkili ikinci bölge karşılamasını doğrular nitelikte.

Her iki takımın oyuncuların ortalama pozisyonları üzerinden oluşan pas haritasına baktığımızda da Liverpool’un pas örgüsü ve yoğunluğunun ikinci bölgenin ortalarında yoğunlaştığını görüyoruz. Galatasaray’ın ise 1-0’ın da etkisiyle çok daha az ama öz pas yaptığı sonucuna varabiliriz.

Galatasaray’ın hücum performansı özellikle böyle bir rakibe karşı 1-0’ı bulduktan sonra çok ölçü olmasa da özellikle Yunus, İlkay ve Barış’a parantez açmak gerek diye düşünüyorum. Yunus’un en önemli meziyeti olan dripling üzeri bileşik hareketlerinin Liverpool karşısında belli sekanslarda oyunu tutma ve takım arkadaşlarını ileri taşıma konusunda etkili olduğunu hatta takım arkadaşlarını pozisyona soktuğunu da gördük. İlkay ise ne kadar zeki bir oyuncu olduğunu topla oynadığı birçok sekansta gösterdi. Topla temas ettiği andan itibaren topu güvenli bölgeye taşıyıp saklaması, takım arkadaşlarının konumlanması açısından son derece önemliydi. Barış Alper ise sancılı bir sürecin ardından Szoboszlai’ye kurduğu fiziksel üstünlük ile eski günlerinden kesitler izletti diyebiliriz. Özellikle Singo ve Jakobs’un hücuma fazla katılmayıp geride konumlanması Liverpool’un ilk yarıda oyunu çizgiden kurgulamasını engelledi ki bunun akabinde de merkezi delmeye çalışan Liverpool’un kaptırdığı toplarda Galatasaray’ın Barış ve Osimhen üzerinden etkili olduğu sekansları izledik.

Dakika başına hücum verisinde de Galatasaray’ın özellikle 65-70’e kadar Liverpool işe başa başa oynadığını gösteriyor. 70’den sonra Liverpool’un hücum aksiyonlarının artması ise 1-0 geride oldukları bir karşılaşmada son derece doğal. Özellikle oyunun belli bir zaman diliminden sonra Liverpool’un en iyi yaptığı iş olan çizgide üçgenler oluşturduğunu ve bunun üzerinden hücum etme planlarını da izledik. Ancak Jakobs ve Singo’nun olağanüstü performansları Liverpool’un kenar organizasyonlar üzerinden skor bulmasının önüne geçti.

Galatasaray oyuncularının ikili mücadele sayılarına baktığımızda da Sanchez, Abdülkerim ve Barış Alper’in ön plana çıktığını görüyoruz. Bunun bu maç özelinde sadece bir taktiksel disiplinden ziyade mental bir adanmışlıkla da yakından ilişkili olduğu fikrindeyim.

Galatasaray doğru rakip analizi ve konsantrasyon ile Liverpool gibi bir devden 3 puan almayı başardı. Bunu yaparken de oyun olarak maçın hiçbir diliminde Liverpool karşısında ezilmedi. Bazı Avrupa maçlarında alıştığımız şiddetli ancak sürdürülebilir olmayan ön alan baskısını, ikinci bölgede rakibin enerjisini absorbe eder şekilde kompakt bir karşılamayla ekonomik şekilde kullanma planı Okan Buruk için ilerleyen maçlarda da önemli bir referans olacaktır diye düşünüyorum. Çünkü bahsettiğim gibi şiddetli ön alan baskısı fazlaca efor sarf ettirdiği için sürdürülebilir olmamakla birlikte rakibi derinde karşılama stratejesinin de Galatasaray’a uygun olmadığı fikrindeyim. Galatasaray derinde blok halinde karşılamayı henüz tecrübe edebilmiş bir takım değil. Ancak merkez ve hücum oyuncularının profilleri alana baskı konusunda son derece uygun profiller.

 

Cemil Tekin

Bu Yazıyı Paylaşabilirsin!

X
WhatsApp
LinkedIn
Telegram
Facebook

Diğer Yazılarımız

PFSA İLE FUTBOL KARİYERİNE BAŞLA

Futbolda scouting eğitimlerinde dünya devi olan PFSA’nın kursları ile futbol kariyerinizde emin adımlarla yükselin!

BİLGİ ALMAK İÇİN: