PFSA25

KODUYLA %25 YENİ YIL İNDİRİMİNDEN YARARLANMAK İÇİN

Gün
Saat
Dakika
Saniye

Beşiktaş Haftalık Takım Analizi – Sergen Yalçın Dönemi (Ulaş Aral)

Topu Bırakan Bir Beşiktaş!

 

Beşiktaş son üç haftada hem oyun hem karakter anlamında yeni bir kimlik inşa etti. Bu üç maç, Sergen Yalçın yönetimindeki Beşiktaş’ın “topa değil, zamana hükmeden” yeni oyun felsefesinin verilerle somut hâle geldiği bir dönüm noktası oldu. 2-1’lik Başakşehir galibiyeti Beşiktaş için bir dönüm maçıydı. Topa sadece %48 oranında sahip olmasına rağmen, takımın pres yoğunluğu (PPDA 8.3) sezonun en yüksek değerine ulaştı. Bu rakam, her 8 paslık rakip sekansında bir savunma aksiyonu anlamına geliyor. Yani agresif, enerjik ve kararlı bir pres anlayışı. Touré’nin dikine koşuları ve Orkun’un doğru anlarda attığı paslar, takımın geçiş oyununda yeni bir ritim bulduğunu gösterdi.

Kayseri’deki 4-0’lık galibiyet sadece skorla değil, oyun profiliyle dikkat çekiciydi. Bu denli zayıf bir takıma karşı bile topu bıraktı Beşiktaş. Bunun en büyük kanıtı, %45 oranında topla oynayan Beşiktaş’ın 11 saniye ortalamayla hücumlarını sonuçlandırmasıydı. Pres bu kez daha azdı (PPDA 12.8), çünkü Beşiktaş oyunu rakibine bırakarak topu kazandığında doğrudan dikine oynamayı tercih etti. Bunun nedeni, derbiden önce Beşiktaş’ın üçüncü bölgede değil, ikinci bölgede orta blok presine hazırlık yapmasıydı. Akabinde aynı durum Kocaelispor maçında da yaşandı.

Derbinin en dikkat çeken verisi ise geçiş momentleriydi. Beşiktaş ikinci yarıda topu kaptıktan sonra ortalama 8.2 saniyede rakip ceza sahasına girdi. Bu, ligin en hızlı üçüncü geçiş değeri. Yani takım artık presle değil, zamanlamayla savunma yapıyor. Zaten bahsettiğimiz orta blok presinde de bağlantı konusunda üstün olan Abraham öne çıktı. 9 pres aksiyonuyla fark yarattı, takımı öne çıkma konusunda rahatlattı. Bana kalırsa maçın kritik bölgesi merkezdi. Beşiktaş burada Ndidi ve Orkun’la fark yarattı diye düşünüyorum. Kökçü 9 ikili mücadeleye girip 7’sini kazandı ve Beşiktaş genel savunma kazanım oranında %67’ye ulaştı; bu, sezonun en yüksek oranıydı.

Beşiktaş’ın son üç maçına baktığımızda merkezden ürettiği beklenen gol (xG) verileri sırasıyla 0.61, 1.28 ve 0.73. Yani ortalama olarak 0.87 xG civarında bir üretim var. Rakiplerin aynı bölgede yarattığı xG ortalaması ise 0.46. Çünkü bir büyük takım, özellikle Beşiktaş gibi topu merkeze indirip bitirici ayaklara sahip bir kadro için, maç başına en az 1.00 xG’yi merkezden bulmalı. Bu şekilde Ndidi ceza sahasına daha çok koşu atmaya başlayacak, Orkun Kökçü daha fazla şut fırsatı bulacak ve Rafa Silva geçişlerde rakip kaleciyle daha çok birebir kalacak.

 

Ulaş Aral

Bu Yazıyı Paylaşabilirsin!

X
WhatsApp
LinkedIn
Telegram
Facebook

Diğer Yazılarımız

PFSA İLE FUTBOL KARİYERİNE BAŞLA

Futbolda scouting eğitimlerinde dünya devi olan PFSA’nın kursları ile futbol kariyerinizde emin adımlarla yükselin!

BİLGİ ALMAK İÇİN: