Profil Eksikliği!
Maç öncesinde X (@aulasaral) hesabımdan, “Beşiktaş’ın Rashica ve Jurasek’in çizgiye bastığı; Svensson’un oyun kurulumunda merkeze, pres şablonunda ise iç koridora katlandığı bir oyun bekliyorum.” ifadelerini kullanmıştım.
Sahada ise, baskıda zaman zaman 4-4-2 gibi görünse de, hücum organizasyonlarında bu düzeni pek fazla göremedik. Özellikle oyun kurulumunda Beşiktaş, Svensson’un içe kat ederek merkezde bağlantı kurmasını istediği oyunu kurmakta zorlandı. Bunun temel nedeni, Shakhtar Donetsk’in ön alanda Kevin ile yaptığı sol koridor baskısıydı. Bu baskı, Demir Ege ile Svensson arasındaki bağlantıyı oldukça kolay şekilde kesti.
Sonuç olarak, Demir Ege sağ iç pozisyonuna oyun kurulumunda etkili bir şekilde yaklaşamadı.
Bu durumu Arda Turan’ın sözlerinden de anlamak mümkün: “Demir Ege Tıknaz, çok beğendiğimiz bir oyuncu. Hatta Kerem Hoca, ‘İnşallah Demir Ege oynamaz’ demişti bana.”
Bu yapısal sorunun Beşiktaş adına en büyük dezavantajı ise Orkun Kökçü’nün derine inmek zorunda kalmasıydı. Sol içte oynaması beklenen Orkun, oyun kurulumunda mecburen Jurasek ile Felix arasındaki bek-stoper hattına kadar geriye gelerek top aldı. Bu durum, Beşiktaş’ı çift yönlü bir kayba uğrattı: Hem Demir Ege’nin sağ içten katkısı eksildi hem de ileri hatta önemli bir pas opsiyonu olan Orkun, derine hapsolduğu için hücum setlerinde etkisiz kaldı. Sonuç olarak Beşiktaş, topu ön alana taşımakta ciddi problemler yaşadı.
Beşiktaş’ın oyunda en etkili olduğu sekans ise 35 ile 65. dakikalar arasındaki bölümdü. Bu dilimde Rafa’nın sol tarafa kaydırılması, Gedson’un merkezdeki pres yapısına dahil edilmesi ve Demir Ege’nin oyun kurulumuna aktif şekilde katılması dikkat çekti. Bu yapı sayesinde Orkun Kökçü ön alanda daha özgür hareket edebildi. Orkun’un bu dönemde kilit pas denemelerini artırması, klasik 4-3-3 formasyonunun Beşiktaş’ın mevcut kadro yapısına hücum anlamında çok daha fazla güç kattığını bir kez daha gösterdi.
Bu sekans, Beşiktaş’ın merkezde ne kadar etkili hale geldiğini yalnızca oyun üzerinden değil, xG verileri üzerinden de açıkça ortaya koydu. Uygulanan bu formasyon, Beşiktaş’ın hücum etkinliğini veriye yansıyan somut bir performansa dönüştürdü.
Bu yapı, tempolu oynayabilen beklerin önemini bir kez daha gösterdi. Özellikle ikinci yarıda, Orkun Kökçü oyundan çıkana kadar Jurasek’in boş alanlara yaptığı koşular ve bu koşuların sonunda ürettiği etkili ortalar, Beşiktaş’ın hücum çeşitliliğini artırdı.
Genel kanının aksine, eleştirilen bazı yönlerine rağmen Beşiktaş adına olumlu gelişmelerin de sahada yer bulduğunu gördük. Özellikle Gedson’un topu ayağından daha hızlı çıkarmaya başlaması ve Uduokhai’nin takım sete oturduğunda yaptığı ön alan baskısıyla birçok top kazanması dikkat çekiciydi.
Maçtan önce ifade ettiğim gibi: “Bu pres şablonu sayesinde, ileride üçlüyü yaratan Kevin’in açık alan bulmakta zorlanacağını; çizgide tempo katan sol bek Pedrinho’nun çıkışlarda problem yaşayacağını öngörüyorum.” Nitekim Shakhtar’ın bu bölgeden 0 xG ile maçı tamamlaması, sahada bazı şeylerin doğru uygulandığını da gösterdi.