Derbi Kartalı
Beşiktaş, bu sezon büyük maçlara verdiği önemle dikkat çekiyor. Zorluklarla dolu bir dönemde bile Athletic Bilbao, Lyon, Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor gibi güçlü rakipleri mağlup etmeyi başardı. Üstelik dört ay içinde iki kupa kazanarak bu tip maçlardaki “winner” karakterini bir kez daha kanıtladı. Büyük takımlar için bu ruhu korumak kritik bir unsurdur açıkçası.
Trabzonspor, ilk 35 dakikada sekans sekans topa sahip olan taraf oldu. Skora doğrudan yansımasa da Beşiktaş’ın ilk 45 dakikayı söylendiği kadar kötü geçirdiğini düşünmüyorum. Aksine, sahada yeniden klasik üçlü bir düzen gördük. Gedson’un boşalttığı alanlara Mario, onun bıraktığı boşluklara ise Masuaku’nun sıkça girdiği dikkat çekti. Beşiktaş, özellikle Rashica üzerinden geçiş oyununda başarılıydı ancak son pasları daha iyi değerlendirebilseydi farklı bir skor ortaya çıkabilirdi. Bu planın etkili olmasında, sağ ayaklı Eskihellaç’ın sol tarafı savunmada zorlanmasının da payı büyüktü.
Beşiktaş adına sahadaki olumsuz unsurlardan biri Alex Oxlade-Chamberlain’di. Geriden yalnızca 13 kez top aldı (Felix, Emirhan, Svensson ve Masuaku), bu da o bölgede oynayan bir oyuncu için oldukça düşük bir rakam. Bu durum, takımın oyun kurma ve hücuma geçiş sürecinde aksamalara neden oldu.
Beşiktaş, ikinci yarıda oyununu daha etkili hale getiren unsurlardan biri olarak Masuaku’nun kanadını da Rashica’nın kanadı kadar aktif kullanmaya başladı. Öne yerleşen Beşiktaş, özellikle Amir’in katkısıyla Mario ve Immobile’yi merkezde daha kısıtlı ama verimli alanlarda kullanarak etkisini artırdı. Bu süreçte, üç koridordan da dengeli xG dağılımları görüldü. Amir’in oyuna girişi ise takımın temposunu daha iyi belirlemesini sağladı.
Beşiktaş’ın bu sezon ne kadar etkili bir geçiş takımı olduğunu ve topa sahip olmak isteyen rakipleri nasıl bozduğunu zaten biliyoruz. Bu durum istatistiklere de yansımış durumda; Trabzonspor maçı toplam 55 geçiş kesme ve 19 uzaklaştırma ile tamamladı. Beşiktaş’ın rakibini buna zorlaması, gelecek adına en umut verici verilerden biri olarak değerlendirilebilir.
Şimdi Beşiktaş’ı önemli bir Eyüpspor maçı bekliyor. Yeni transferlerin de yavaş yavaş plana dahil olmasıyla birlikte takımın çehresinin her geçen gün olumlu yönde değişeceğini söylemek mümkün. Bu sürecin, hem oyun anlayışı hem de kadro derinliği açısından Beşiktaş’a önemli katkılar sağlamasını bekliyorum.