PFSA25

KODUYLA %25 YENİ YIL İNDİRİMİNDEN YARARLANMAK İÇİN

Gün
Saat
Dakika
Saniye

Haftalık Beşiktaş Takım Analizi – Avrupa Ligi: Twente – Beşiktaş (Ulaş Aral)

Beşiktaş, Bilbao maçında ne yaptıysa, bu maçta da aynı şablonu uygulamaya çalıştı. Topa sahipken dönmeye çalışılan bir 3-4-2-1 ve ön alan presine katılmaya çalışan bir Immobile ile 4-2-3-1 vardı. Fiziksel olarak ne kadar yeterli olduğunu sorarsanız, maalesef yetmedi. Hatta 1-0 ile Beşiktaş, bu mücadeleden iyi bile sıyrıldı. Durum oldukça vahimdi diyebiliriz. Bu maç özelinde Solskjaer’i eleştirebileceğim bir nokta olduğunu düşünmüyorum.

Beşiktaş, topa sahipken 3-4-2-1’e geçiş yapamadı, bunu ortalama pozisyonlardan da görebiliriz. Buradaki en büyük handikap, Musrati’nin yanına herhangi bir pivot oyuncunun yaklaşmamasıydı. Ayrıca, Beşiktaş’ın Masuaku üzerinden bağlantı kuramaması da etkili oldu. Burada eleştirebileceğimiz belki de tek nokta, Beşiktaş’ın oyun kuramadığı anlarda Masuaku’yu geriye çekip klasik 4-5-1 dizilişine dönmesi olabilirdi. Böylece Twente’nin ön alan presindeki birebir eşleşmeleri kırabilir ve topu ön bölgeye aktarırken Gedson ve Rafa Silva’ya daha fazla alan açabilirdi.

Beşiktaş’ın, özellikle sezon başında ve geçtiğimiz ocak ayında yapılan takviyelerin olumsuz sonuçlandığının etkisi işte tam olarak burada görülüyor. Bir takımın ön alanda top tutucusu olmadan, bu kadar koşucu oyuncuyu bir arada tutabilmesi OLAĞAN DIŞIDIR! Beşiktaş’ın asıl problemi; kadronun eksik olması, oyuncu profillerinin birbirini tamamlamaması ve ana rollerden ziyade yardımcı oyunculardan kurulu bir yapıya sahip olmasıdır. Çoğu oyuncu da maalesef “ÖZEL KULLANIMA” muhtaç. Bu kadar doğaçlamanın dışına dayalı bir şekilde oyuncuları 11’e koyarsanız, maalesef doğru kurguyu oturtmanız mümkün olmuyor.

Gelelim şimdi maçın ikinci yarısına. Beşiktaş’ın oyunu bir nebze dengelediği tek sekans, az önce belirttiğim pivot eksikliğinin kapatıldığı tek bölüm burada gerçekleşti; yani maçın 45-55 dakikaları arasında. Beşiktaş, hakimiyet yüzdelerini sadece bu bölümde Semih’in ön alanda topu tutması ve takıma koşu alanı yaratmasıyla artırdı. En azından şunu söyleyebiliriz: Beşiktaş, ön alanda taç kazandı ve takım yerleşti. Sadece 55 değil, hatta 60. dakikaya kadar Beşiktaş en net pozisyonunu da buldu. Bu pozisyonda doğru tercih yapılabilseydi, gol bile gelebilirdi. İşte, bu kadar koşucu arasında top tutabilen tek oyuncu bile bu kadar fark yaratabiliyor. Kim bilir, bir değil, iki top tutucu oyuncu olsa burada neler değişirdi!

Beşiktaş’ın eksikleri net ve belli: Ön alanda top tutabilecek net bir oyuncu (Bence kanatta bunu yapabilen, atletik özelliklere sahip bir oyuncu olmalı ki Musrati de bu şekilde daha verimli olur), bağlantı kuracak bir santrafor ya da sekiz numara ve belki de ayağı iyi bir oyun kurucu stoper. Ayrıca, sezon sonu sözleşmeleri sona eren Masuaku ve Svensson yerine de iki yeni bek gerekebilir. Ancak, yarıştan koptuğumuz şu noktada bu işler yaz aylarına bırakılabilir.

 

Ulaş Aral



Bu Yazıyı Paylaşabilirsin!

X
WhatsApp
LinkedIn
Telegram
Facebook

Diğer Yazılarımız

PFSA İLE FUTBOL KARİYERİNE BAŞLA

Futbolda scouting eğitimlerinde dünya devi olan PFSA’nın kursları ile futbol kariyerinizde emin adımlarla yükselin!

BİLGİ ALMAK İÇİN: