PFSA25

KODUYLA %25 YENİ YIL İNDİRİMİNDEN YARARLANMAK İÇİN

Gün
Saat
Dakika
Saniye

Haftalık Fenerbahçe Takım Analizi – 24. Hafta: Fenerbahçe – Kasımpaşa (Salih Yoldaş)

Yükselen performans, Avrupa’da ilk maçta alınan avantajlı skor ve oturmayan başlayan yeni sistem ile Fenerbahçe zirveyi takibini Kasımpaşa maçında sürdürdü ve derbiye 7’de 7 galibiyet serisi ile kayıpsız gidiyor. Fenerbahçe’nin Ocak başında geçtiği yeni sistemin işleyen çarklarını ve geliştirilebilir yönlerini irdelemeye çalışacağım. 

Fenerbahçe sahaya 3-4-1-2 dizilişi ile çıktı. Geri üçlüde geçen hafta olduğu gibi Skriniar-Amrabat-Levent üçlüsünü gördük. Avrupa maçında harikalar yaratan Kostic yerine Oğuz forma giyerken, sağ kanat bekte ise bu maçta Mert Müldür’ü görüyoruz. Merkezde Szymanski’nin cezası sebebiyle Mert Hakan forma giyerken, yanında Fred yükselen performansını devam ettirdiği bir maç oynadı. İleri üçlüde serbest rolde Tadic, onun önünde iki harika sol ayaklı oyuncu Talisca ve En Nesyri forma giydi. 

Kasımpaşa, Fenerbahçe’nin üçlü düzeninin karşısına Mourinho’nun maç sonunda dile getirdiği gibi şaşırtıcı bir hamle ile çıktı. Geride üçlü bir hat ile oynarlarken, onların önünde kanat beklerle birlikte beşli bir hat ve en önde Mamadou Fall önünde Nuno Da Costa dizilişi ile sahaya çıktı. 

Bu tercihler sonucunda sahadaki eşleşmelere baktığımızda gördüğümüz detaylar şunlar oldu. Fred’e yakın bir markaj uygulayan Mamadou Fall görüyoruz. Fred’in baskı altında top kullanımında yaşadığı sorunları iyi etüt eden Kasımpaşa cephesi Fred’e top aldırmamak için adım adım kendisini takip ettirdiği gibi zaman zaman iki isimle baskı altına aldığını da görüyoruz. Mert Hakan’ın pozisyonel anlamda düşük oyun bilgisi sonucunda, bölgesini fazlasıyla terk etmesi ve geriden top kullanmak için yetersiz olması ile Ben Ouanes’in kendisini ekarte ettiğini gördük. Tadic’in bölgesinde Hajradinovic’in merkeze yakın konumlanması ile Cafu ve Hajradinovic ikilisini görüyoruz. Bu oyun tercihleri ile birlikte Kasımpaşa’nın merkezdeki eşleşmelerde Fenerbahçe’den sayısal olarak üstün olduğunu ve her durumda bir oyuncusunu boşa atarak top kullandığını görüyoruz.

Fenerbahçe sahaya 3-4-1-2 dizilişi ile çıkmış olsa dahi, rakibe yüksek baskıya gittiği sekanslarda 4-2-3-1 /4-3-3 dizilişi ile sahaya yayıldı. Bu yayılımda Oğuz Aydın’ı Winck’e tam saha prese gittiğini ve geri hatta Levent’in sol bek mevkisine kayarak Levent-Amrabat-Skriniar-Mert Müldür şeklinde konumlandığını görüyoruz. Yüksek baskının amacının rakibin geriden pasla çıkmasını engellemek ve hataya zorlayarak, kapılan toplardan sonuca gitmek. Zaman zaman bu baskının işe yaradığını ve net pozisyonlar yakalandığını görüyoruz. 

Geriden oyun kurarken ise rakibin stoperlere baskıyı tercih etmemesi ve sadece Fred üzerine baskı ile top kullanımını kısıtlaması sonucunda çok fazla kanat organizasyonu ve geriden uzun vurulan top denemesi oldu. Özellikle Levent’in topla olan kaliteli işleri ve ileri doğru topu taşıması ile geriden çok rahatlıkla top çıkarıldı. Aynı zamanda Skriniar’ın standardın üstünde temiz ayak içi ve uzun topları ile topu hücuma taşımak ve pozisyona girmek çok zor olmadı. Ayrıca merkezde oynayan Amrabat’ın pasör yönü bu ikilinin performansına eklenince Fenerbahçe için geriden topla çıkmak Alanya maçında olduğu gibi oldukça rahat ve efektif oldu. 

Aslında Fenerbahçe son dönemde çoğunlukla orta sahadaki mücadeleleri, top kullanımını minimuma indirerek çoğunlukla topu hücuma direkt gönderiyor veya kanatlara hızlı bir şekilde aktararak orta denemelerinde bulunuyor. Çift santrafor tercihin temelinde ve özellikle Dzeko’nun mobil rolünün arkasında tam olarak bu düşünce yer alıyor. Düşünce tam olarak şöyle. Geride ve merkezde topla geçirilen süreyi düşük tutalım. İlk hedef olarak Dzeko’ya yerden havadan oynayarak onun bağlantı oyunları ile savunma arasına sarkalım veya kanat bekler yoluyla hızlıca çizgiye inip orta deneyelim. Üçüncü bölgeye geçişi hızlandıralım. Bunun sonucunda maçlarda çok fazla pozisyona girildiğini ve gol sayılarının arttığını görebiliyoruz. 

Burada bu maç özelinde Oğuz Aydın’a bir paragrafta değinmek istiyorum. Bazen sağ kanat bek, bazen sol kanat bek olarak kullanılıyor. Bu maçta kanat bek gibi görülse de takım hücumlarında tamamen sol açık gibi konumlandı. Attığı golde içeri katederek kendisine şut açısı yarattı. Bazı pozisyonlarda hızlı bir şekilde çizgiye inerek akınları geliştirdi. Ancak en çok dikkatimi çeken nokta sol kanatta etkileyici düzeyde ters ayak kullanımını sağlaması oldu. Sağ ayaklı olan Oğuz, hücuma çıkışlarda rakibin sağ kanadının zayıf olan soluna doğru derin pas, kilit pas ve uzun top tercihlerinde bulundu. Bu tercihleri ile oldukça etkili işler yaptığını söyleyebiliriz. 

Fenerbahçe’nin savunmada rakibi karşılarken kanat beklerin geriye gelmesi ile beşli bir hat oluşturduğunu görüyoruz. Bunun sonucunda rakibin kanat oyunlarını kısıtlarken, çoğunlukla merkezi tercih etmesini sağladılar. Kasımpaşa’nın yüksek tek pas oynama düşüncesi ve başarısı ilk yarı özelinde merkezden Fenerbahçe’nin çok rahat delinmesine sebep oldu. Bunun sebepleri olarak savunmada asıl mevkisi stoper olan bir oyuncunun bulunması ve merkez orta sahada oynayan oyuncuların kesicilik ve agresiflik noktasında yeterli desteği sunamaması olarak görülüyor. Mert Hakan’ın düşük formu ile sekenleri almaktan uzak kalması,  Tadic’in savunma konusundaki düşük aksiyon başarısı ile yükün büyük kısmı Fred’e kalıyor. Bu durumda rakibin merkezde rahat top çevirdiğini ve hızlı gelişen ataklarla pozisyona girmekte zorlanmadığını görüyoruz. 

Fenerbahçe, sezon başından bu yana en çok hücuma geçişlerde, skor üretmede gelişim katediyor ve gelişmeye devam ediyor. Bunun en büyük etkilerinin başında oyuncuların birbirleri ile oynadıkça yapacakları koşuları ezberlemeleri ve antrenmanlarda bu yönde yapılan çalışmalar. Mourinho harika bir geçiş takımı yaratmaya devam ediyor. Atılan ilk golde Fred’in olağanüstü savunma arkası uzun topunu hemen hemen her maç görüyoruz. Bu denemeler sıklıkla, farklı isimlerle deneniyor. Kanatlarda Oğuz ve Mert Müldür gibi iki hızlı ismin olması ile ikinci golde asisti yapan isim Mert Müldür olurken golü atan isim Oğuz Aydın oldu. Üçüncü golde ise Dzeko-Nesyri uyumunu net bir şekilde gördük. Dzeko’nun pasörlüğü, Nesyri’nin savunma arkası koşusu ile son dakikaların kabusa dönmesi muhtemel maç 3-1’lik skor ile sona erdi. Birçok atak girişiminde topun hızlı bir şekilde yukarı değindiğim şekilde hücuma taşınması takımın skor üretiminde kritik rol oynuyor. 

 

Kasımpaşa maçında savunma geçişlerinde iyi bir sınav verildiğini söyleyemeyiz. İlk yarıda çok net pozisyonları harcayan taraf Kasımpaşa takımıydı. Özellikle Nuno Da Costa ve Fall üzerinden gelişen seri tek paslı ataklar dikkat çekiciydi. Kanat oyuncuları üzerinden savunmaya doğru atılan yüksek toplardan biri golle sonuçlandı. Bunun altında yatan sebebin Amrabat ve Levent gibi iki tane yüksek toplarda başarısı seviyesi düşük iki ismin olmasını gösterebiliriz. Stoper sakatlıklarının çokluğu bu noktada ileriki maçlarda da sıkıntı yaratabilir. 

Fenerbahçe bu maçta Oğuz Aydın’ın sol kenar kullanımı, Levent’in topla beraber mesafe katetmesi ve Nesyri savunma arkası koşuları ile sahada oyun gücünü gösterdi diyebiliriz. Ancak Dzeko’nun olmadığı denklemde ileride top tutmak ve bağlantıları kurmak çok sağlıklı olmadı. Dzeko’nun girmesi ile birlikte bu noktada takımın farklılaştığını söyleyebiliriz. Talisca ve Nesyri ikilisinin gelişen ataklarda savunma arkası veya arasına koşu gösterme düşünceleri ve çoğunlukla koşu yollarına pas istemeleri sorun yaratabiliyor. Bu noktada Nesyri/Talisca rotasyonunun tercih edilmesi Dzeko’nun olmadığı denklemde yerine merkezden bir ismin tercih edilmesi daha sağlıklı olabilir diye düşünüyorum.

 

Salih Yoldaş



Bu Yazıyı Paylaşabilirsin!

X
WhatsApp
LinkedIn
Telegram
Facebook

Diğer Yazılarımız

PFSA İLE FUTBOL KARİYERİNE BAŞLA

Futbolda scouting eğitimlerinde dünya devi olan PFSA’nın kursları ile futbol kariyerinizde emin adımlarla yükselin!

BİLGİ ALMAK İÇİN: