Ligdeki namağlup iki takımın karşı karşıya geldiği ve şampiyonluk yarışında büyük önem arz eden karşılaşmada Galatasaray evinde Beşiktaş’ı ağırladı. Ligin seyrini belirleyecek bu kritik derbiyi evinde kayıpsız geçen Galatasaray’ın oyun planını ve maç içi aksiyonlarını analiz edeceğiz. Galatasaray’ın derbi performansını tek cümleyle açıklarsak eğer: “Doğru maç planı 3 puanı getirir.” diyebiliriz.
Beşiktaş’ın sene başından beri görmeye alışkın olduğumuz 4-2-3-1 dizilişine karşılık olarak 4-4-2 ve 3-4-1-2 dizilişleriyle sahaya yerleşen Galatasaray, hem Icardi hem de Osimhen’in sahada olduğu bir maç planıyla maça başladı.
Galatasaray genel hatlarıyla merkezde sıkı duran bir yerleşim planıyla sahadaydı. Oyunu genel olarak merkezden şekillendiren Galatasaray, kanatları da ziyadesiyle kullanarak çeşitli hücum aksiyonları üretti. Bu biraz da 4-4-2 formasyonuyla sahaya yerleşmenin gereğiydi. Özellikle kanatlarda görev alan Yunus Akgün ve Roland Sallai, mümkün olduğunca merkezde hem top aldılar hem de sahipsiz top kovaladılar.
İşin savunma kısmına gelindiğinde yine 4-4-2 formasyonuna vurgu yapmak gerekiyor. Bu formasyon her ne kadar aksi bilinse de çok net bir savunma dizilişidir aslında. Galatasaray, savunma pozisyonunda görece hücumcu bir oyuncu olan Barış Alper Yılmaz’ı biraz farklı olarak kullansa da yine de formasyona sadık kaldı diyebiliriz. Tabi bek pozisyonunda hücumcu kullanmak bazı zaaflar da getiriyor. Barış Alper’in ileri çıktığı noktalarda Galatasaray dönem dönem arkada boşluklar verdi. Ancak bu zaafın çok net bir gol pozisyonu doğurduğunu söyleyemeyiz.
Galatasaray’ın geçiş hücumları, Okan hocanın da istediği kurguya uygun olarak, genel oyun planında gayet önemli yer tutuyor. Özellikle takıma Gabriel Sara gibi elit bir top atıcı geldikten sonra koşucuya topun ulaşması çok rahat hale geldi. Victor, Yunus ve Sallai gibi koşucular oyunda sürekli genişlik sağlayarak geçiş boşlukları yakaladılar. Topla oynama oranının %40 seviyesinde olması da biraz bu durumla açıklanabilir.
Galatasaray, Torreira ve Davinson gibi pozisyon bilgisi ve hız anlamında iyi geçiş kırıcılara sahip. Bununla birlikte Roland Sallai’nin de gelişiyle (13 defansif dripling) savunma yardımını daha net alabiliyor geri hat oyuncuları. Ancak Barış Alper’in savunma dörtlüsünde kullanılmasının bazı defansif zaaflar yarattığını tekrar etmekte fayda var.
Duran toplar Galatasaray’ın oyununda bana göre en etkili silah haline geldi artık. Geçişler hakkında söylediğimi burada da bir nebze tekrar edeceğim çünkü geçişlerdeki hızlı çıkışlarda olduğu gibi duran toplarda da top atıcının çok büyük önemi vardır. Gabriel Sara’nın duran topların patronu olmasıyla birlikte Galatasaray’ın Set Pieces (Duran Top) aksiyonları adeta güdümlü füze gibi bir hal aldı rakipler için. Sezon içerisinde bunu daha çok konuşacağız.
Geçtiğimiz 10 haftayı ve diğer kulvarları düşünecek olursak, Okan Buruk Galatasaray’ının en güçlü özellikleri olarak: “merkez oyunu, geçişler ve duran toplar” diyebiliriz. Sarı-kırmızılıların eksiklerinin olmadığını söylemek ise hata olur. Arkada verilen geçiş boşluklarının, dönem dönem oyuncu rollerine bağlı olarak, hala Galatasaray adına bir problem olduğu söylenilebilir.
Sonuç olarak Galatasaray; bir antitez oyunuyla rakibi Beşiktaş’ı topa az sahip olarak, hataları bekleyerek ve duran topları etkili kullanarak mağlup etmeyi bildi. Bazen en iyi oyununuzu oynamazsınız ancak doğru oynayarak da kazanırsınız. Öyle bir gündü ve sonuç iyi oldu.
Emre Nalbant