Giriş
2002 yılında kadın futbol millî takımını kurmak için toplanan Yunanistan Futbol Federasyonu (HFF/GFF), 2002 yılının sonlarında futbolcu grubuna karar verip 2003 yılında Yunanistan Kadın Millî Futbol Takımı’nı kurdu. O dönemlerde hızlı aksiyonlarıyla dünyada ses getiren takım, 2004-2009 yılları arasında çok iyi sonuçlara imza attı. Şu an ise kadın futbolu dünyasında ve Avrupa’da, yeterince iyi olmayan bir takım olarak görülüyorlar. Oynadıkları oyunun temeline agresifliği, onu destekleyen ögelere kararlılığı ve çalışkanlığı koyan takım, birlik beraberliği yüksek futbolcu grubundan oluşuyor. 2010-2015 arasında gelişen kadın futbol dünyasının trendlerine ayak uyduramayan Yunanistan, son 2 senede yavaş ama emin adımlarla hem lig kalitesini hem de millî takım standartlarını yukarıya çekmeye başladı. Bunun son meyvesini, C grubundan B grubuna yükselerek başaran Yunanlar, B ligine ait olduklarını kanıtlamak için bu turnuvada yer alıyorlar.
Mevcut Durum
2025 senesiyle beraber kendilerini FIFA Milletler sıralamasında 58. sırada bulan Yunanistan, 2019 yılından beridir yükselişte olan bir takım. Ezeli rakiplerinden Türkiye’yi, hazırlık maçında da olsa geçen sene yenip, FIFA sıralamasında Türkiye’yi geçerek daha üst sıralarda yer alması, Yunan basınının ve Yunan yatırımcıların da dikkatini çekti. Buna ek olarak, yine rakiplerinden, Kuzey Makedonya’nın 130., Bulgaristan’ın 96., Arnavutluk’un 73. ve İsrail’in 70. sırada olması, ülkede kadın futbolunun belirli bir seviyenin üzerine çıktığı algısını yaratmış durumda ve daha da büyük gelişim sağlamak adına 3-5-10 senelik planlamalar yaparak ülkedeki kadın futbolunu zirveye taşımak istiyorlar.
FIFA Milletler Sıralaması
Son 5 Sene
Son 5 sene göz önüne alındığında, sürekli yükselişte olduğu aşikar. Bilhassa 2024 yılında aldıkları başarılı sonuçlar onların yakın gelecekte daha da iyi olacaklarına işaret ediyor. Modern futboldan ziyade, total futbola daha yakın olan oyun anlayışlarını günden güne geliştiren Yunanlar, “tehlikeli, ciddi bir rakip” tanımından ziyade, “sorun çıkartabilecek bir rakip” tanımına daha çok uyuyor.
2020-23 yılları arasında Selanikli teknik direktör Georgios Kyriazis ile parlak bir dönem yaşayan Yunanistan, kendisi de savunmacı olan Georgios’un oyun felsefesiyle beraber, fazlasıyla savunma yapan ve bunu başaran bir takım görüntüsündeydi. Bilhassa, 2. bölgedeki agresif baskı istekliliğini, tüm maç sahaya yayabilen, koridor güvenliğini kalabalık kalarak sağlama çabasında olan takım, dinamizm ögelerini muhteşeme yakın sergiliyordu. Georgios’un 2023 yılında ayrılmasının ardından, aynı yıl takımın başına bir başka Selanikli Alexandros Katikaridis getirildi. Alex daha önce Georgios’un yardımcılığını yapıyordu ve taktik yapıda ufak ama önemli iki değişikliğe gitti. 1971 doğumlu teknik adam, topa sahip olma konusunda takımı cesaretlendirerek, pas örgülerine yeni bir boyut getirdi. Bunun yanı sıra, takımdaki yaşlı futbolcuları bir bir takımdan uzaklaştırmaya ve yerlerine temaslı oyunu kabul eden, daha dinamik futbolcuları tercih etti.
Taktik Disiplinine Genel Bakış
Alexandros Katikaridis
Genellikle 1-4-3-3 (1-4-1-2-3 ; 1-4-2-1-3 ; 1-4-1-4-1 ; 1-4-1-2-2(geniş)-1) varyasyonlarını sahaya dizilirken kullanan Yunanistan, daha büyük takımlarla oynadıkları zaman, 1-5-4-1 varyasyonlarını deniyor. Çoğu zaman geçiş oyunları ile rakip kalede aktif kalmaya çalışan bir takım olan Yunanistan, agresif savunma anlayışını 11 futbolcusuyla beraber, ikinci bölge ve birinci bölge genelinde başarı ile uyguluyor.
Savunmada, bilhassa blok içi boşluklarını iyi yöneten futbolcular, bloklar arasındaki boşlukları ise zaman zaman kontrol etmekte zorlanıyorlar. Blok içinde koordinasyonları ve motivasyon seviyeleri yüksek futbolcular bölgelerini koruma gayretindeler. Zaman zaman rakip ile temaslı, zaman zaman alanını koruma görevleriyle bezenmiş futbolcu grubu, bu değişimi ve geçişi takım halinde başarı ile yönetebiliyor. Her blokta yönetici rolünde en az 1 futbolcu olan Yunanistan’ın bu sistemini son 3 yılda başarı ile uyguladığı bir gerçek. Lakin bloklar arası boşluklarda sıkıntı yaşıyorlar. Bunun temelinde yatan neden ise tam olarak şöyle izah edilebilir. Hareketliliği yüksek olmayan savunma tandeminin pozisyonunu kaybetmeme çabasına girerken, rakip hücum futbolcularının topu almak için kendi bölgesinden koparak yaptıkları koşulara cevap verememesi, rakibin bloklar arasında daha kolay topla buluşmasına neden oluyor. Geniş alanda oyun oynamaya alışkın futbolcu grubuna sahip olsalar da, dar alanda hem topla hem topsuz çabukluk ögelerini sahaya yansıtamadıkları görülüyor. Lakin bu anlarda rakip ile temas halindelerse rakibin denge kaybı yaşaması için olumlu agresif ve kararlı top kazanma ısrarını sürdürüyorlar.
Hücumda ise tamamen geçiş oyununa odaklı bir oyun anlayışına sahipler. Savunmadan hücuma geçişte, orta saha iç ve merkez koridor futbolcularının ayağına atılan pasların, hücumda dış koridorda konumlanan futbolcuların önüne atıldığı görülüyor. Şiddetli koşu özellikleri, hızlanma yetkinlikleri ve geniş alanda kaybolmayan direnç seviyeleri sebebiyle, bu paslara genellikle yetişen futbolcular, fizik üstünlüğü yüksek santrfor futbolcusuna aktardığı toplarla skor buluyorlar. Zaman zaman hücum duran toplarındaki başarıları, savunma duran toplarındaki seken topları toplayabilme yetkinlikleri sayesinde rakibe büyük bir tehdit oluşturuyorlar.
Harp meydanına dönen maçlarda ise kazanan her zaman Mavi-Beyazlar oluyor. Çünkü futboldaki harp sanatını mükemmel bir şekilde icra eden bir futbolcu grubuna sahip olmaları, onlara karşı hücumda temastan kaçarak oynamamız gerektiğini bize gösteriyor. Bunun en net örneği son Slovenya maçıdır.
Futbolcu Grubuna Genel Bakış
Pek de yetkin olmayan bir futbolcu grubuna sahip olan Yunanistan’da bazı futbolcuların bazı yetkinlikleri, rakibe ciddi sorun çıkartabilir niteliktedir.
Öncelikle dünyada nadir bulunan sol ayak dışını kullanabilme yetkinliğine sahip 10 futbolcudan biri olan Everton futbolcusu Veatriki Sarri, Yunanistan Kadın Millî Futbol Takımı’nın açık ara en tehlikeli futbolcusu. 1998 doğumlu, çok yönlü rol özelliğine sahip, birçok farklı mevkide oynayabilen futbolcu, 9 senedir İngiltere futbolunun içerisinde ve kendisini kanıtlamış durumda. Üniversite okumak için Leeds’e taşınıp, İngiltere’deki futbol kariyerine Leeds United’da başlayan sporcu, sürekli gelişen bir oyun anlayışıyla dikkat çekiyor. Sol ayağıyla uzun menzilli ve isabet oranı yüksek oyun yönünü değiştiren paslar ile beraber, uzaktan çektiği şutlar etkilidir. 1v1 oynamayı seven, anlık hızını ve ilk metrelerdeki süratini çok doğru kullanan futbolcu, rakiplerini egale etme konusunda usta konumdadır. Liderliği ve oyun kurma yetkinlikleri yüksek olan futbolcu, kararlılığı ve zaman zaman ortaya koyduğu soğukkanlılığı ile de dikkat çekiyor.
Veatriki Sarri
Athanasia Moraitou, almanya doğumlu bir Yunan futbolcudur. 1. FC Union Berlin forması giyen sporcu, aslen bir orta saha futbolcusu olsa da, milli takımda sol bek ve sol kanat bek olarak görev alır. Oyunu yerden oynamayı seven, beceri kümesi gelişmiş bir futbolcu olarak, sıkışan oyunu rahatlatabilir ve dar alanda top saklama yetkinliği sayesinde topun takımda kalmasına neden olur. Hamle keskinliğinin de başarılı olduğu bilinen futbolcu, temasta ayakta kalabilir. 1997 doğumlu futbolcunun asist önü paslarla veya asistlerle dikkat çektiği biliniyor.
Athanasia Moraitou
AEK forması giyen 1991 doğumlu 2. kaptan Sofia Kongoulii, hücum bölgesinde oynayabilen, skor katkısı yüksek bir futbolcudur. Geçen sene C liginde Yunanistan formasıyla 5 golllük ve 2 asistlik katkı sağlayan futbolcu, Parma forması giydiği geçen sene de Serie B Femminile’de 22 maçta 7 gollük ve 4 asistlik katkı sundu. Sorumluluk alabilen yapısıyla, zaman zaman topa hakim koşuları, zaman zaman pas oyunlarına dahil olabilmesi, oyunu yönlendiren liderliği, ceza sahası içerisindeki verimliliği ve mücadele gücü ile dikkat çekiyor.
Sofia Kongoulii (Koggoulii)
Maria Palama, Yunanistan’ın yetiştirdiği önemli futbolculardan biri. Sağ bek, sağ kanat bek ve sağ kenar stoper olarak da görev alabiliyor. Takıma savunmada direnç sağlayabilir bir yapısı var. Kararlılığı yüksek bir futbolcu olarak, tabiri caiz ise rakibe yapışan bir futbolcu olarak tanımlayabiliriz. MTK Budapeşte formasıyla 116 maçta 15 gol atma başarısı gösteren savunmacı, beklenmeyen anlarda ceza sahasına yönlenerek, skora dönük oyunuyla ve pozisyon bulabilme yetkinliği ile dikkat çekiyor.
Maria Palama
Athanasia’nın takım arkadaşı, 1995 doğumlu orta saha Eleni Markou, OHL’nin yeni forveti genç Ioanna Papatheodorou ve nöbetçi golcü Anastasia Spyridonidou dikkat edilmesi gereken futbolculardan.
AEK’in son zamanlarda yıldızı parlayan kalecisi Dimitra ve PAOK’un parlayan yıldızı Maria Gkouni de takımın savaşçılarından.
Son Söz
Oyunu eski tip savunma anlayışı üzerine kurmuş olan Yunanistan, bunu gayet başarılı bir şekilde uyguluyor. Savunma boyunu başarıyla ayarlayabilen takım, savunma genişliğinde zaman zaman hatalar yapsa da onda da sağlıklı sonuçlar elde ettiği görülüyor. Lakin topla oynama konusunda başarılı değiller. Rakiplerin topla oynamasına izin veren bir anlayışla sahada yer aldığı görülen takımın, fizik gücü kalitesini her alanda sahaya yansıttığı bilinen bir gerçek. Hücum ederken, ciddi konumlanma hataları yaptığı, geniş alanda hücum ederken dağınık hücum ettiği, hücum boyu ve hücum genişliğini ayarlayamadıkları görülüyor. Daha çok şahsi yetkinliklerine ve 1v1 rakiple oynamayı ilke edindikleri düşünüldüğünde, başarılı olduğumuz her 1v1’in rakip için ciddi tehlike arz edeceği kesin. Rakibin topla oynamasını sağlayıp, topun arkasına geçtiğimiz her an, başarılı geçiş oyunlarımız sayesinde rakibi, rakibin taktiği ile vurabiliriz. Hatta çoğu zaman rakibin savunmada top çevirdiği anlarda doğru ön alan baskısıyla kolay top kazanabileceğimizi düşünüyorum.
İrlanda’dan, olumlu agresiflik yanları haricinde tamamen farklı bir takım. Bu tip takımlara karşı genellikle skor bulabiliyoruz ama skoru korumak da önemli. Kendi evimizde oynayacağımızı düşünürsek şansımız olduğunu düşünüyorum. “Geçiş oyunları” bu maçın kilit kelime öbeği…
Başarılar Türkiye!