PFSA25

KODUYLA %25 YENİ YIL İNDİRİMİNDEN YARARLANMAK İÇİN

Gün
Saat
Dakika
Saniye

Haftalık Beşiktaş Takım Analizi – Avrupa Ligi: Beşiktaş – Athletic Bilbao (Ulaş Aral)

Beşiktaş, Ole Gunnar Solskjaer ile bu mücadeleye güçlü bir baskı planıyla başladı. Beşiktaş’ın net baskı stratejisini şu şekilde özetleyebiliriz: Takım, ikinci bölgede hem genişliğini hem de derinliğini kısıtlayarak merkezi kapatmayı ve rakibi kenara yönlendirmeyi hedefliyordu. Kenarda ise agresif baskı uygulanarak rakip üzerinde baskı kurulmaya çalışıldı. Plan başarılı bir şekilde işledi. Bunun en büyük örneği ise her zaman söylediğim gibi çaresiz takımlar orta yapar. Bilbao maçı 20 orta yaparak tamamlarken Beşiktaş sadece 4 orta yaptı.

Beşiktaş, takım boyunu yaslanarak değil; 2. bölgede kompakt bir şekilde yerleşerek kısalttığı birçok değerli sekans sergiledi. Bu yaklaşımın en önemli sonuçlarından biri de Musrati’nin öne çıkmasıydı. Musrati, kısıtlı alanda tempoyu belirleyebilen ve holding six rolüne uygun bir oyuncu olarak ön plana çıktı. GvB döneminde ise Musrati’nin sıkça ön alana yaklaşıp etkisiz kaldığı birçok anı izlemiştik. Rakibini kenara yönlendiren Beşiktaş’ın en kritik planlarından biri, Gedson ile birlikte Svensson’un Nico’ya yaptığı baskıydı. Bunun yanında normalde bindirmeleriyle tanınan Berchiche’yi Rashica ile durdurarak Beşiktaş, Bilbao’nun sol tarafta işleyen düzenini tamamen bozulmasına neden oldu. Bu plan özellikle birebirlerdeki verilere de yansıdı.

Beşiktaş topa sahipken, tıpkı GvB dönemindeki gibi net bir 3-4-2-1 düzenine dönüyordu. Rashica ve Masuaku çizgiye yakın konumlanırken, bu kez stoperler daha geride yer aldı. Emirhan ise daha çok süpürücü rolünde oynadı. Ayrıca Uduokhai’nin ilk baskıya çıktığı durumlarda, Svensson’un geride kaldığını sıkça gördük. Rafa ve Muci’nin merkezde sağ ve sol half space‘te konum almaları, Beşiktaş’ın oyununa önemli katkı sağladı. Özellikle Rafa’nın Bilbao’nun sol stoperi Paredes’i üzerine çektiği anlarda Rashica’nın ceza sahasına yaptığı çapraz koşular dikkat çekiciydi ve bu hareket skora da doğrudan yansıdı.

Beşiktaş için geçişlerde ve sete oturduğunda en büyük handikaplardan biri Immobile’in performansıydı. Fiziksel anlamda ciddi bir düşüş yaşayan İtalyan santrafor, topu tutma ve birçok pozisyonda ağır kalması sebebiyle zorluklar yaşarken bu da Beşiktaş’a büyük bir handikap yarattı. En büyük sorun ise, Immobile’in etkisizliği nedeniyle kenarları harekete geçirememeleriydi. Özellikle Muci’nin de bulunduğu bir ilk 11’le oynarken doğru top tutabilen bir pivot santrafor eklenirse, Muci ya da Semih gibi oyuncuların çok daha fazla skor üretmesine şahit olacağımızı düşünüyorum.

Beşiktaş’la ilgili maç adına tek eleştirim şu olabilir: Nico’nun kanat değiştirdiği sekans sırasında maalesef Gedson’u doğru yere kaydıramadık ve sonrasında Musrati’nin arkasında bulduğu boşluğu iki-üç kez Nico üzerinden zorlayan Bilbao, skoru da buradan buldu. Bu durumu nazar boncuğu olarak değerlendirebiliriz, sonuçta hocanın ilk maçı ve talimatlar henüz tam olarak oturmamış olabilir. Açıkçası Antalyaspor ve özellikle Twente maçları için gerçekten çok heyecanlıyım, iple çekiyorum desem yeridir. Umarım Solskjaer ile birçok başarıya imza atarız!

 

Ulaş Aral



Bu Yazıyı Paylaşabilirsin!

X
WhatsApp
LinkedIn
Telegram
Facebook

Diğer Yazılarımız

PFSA İLE FUTBOL KARİYERİNE BAŞLA

Futbolda scouting eğitimlerinde dünya devi olan PFSA’nın kursları ile futbol kariyerinizde emin adımlarla yükselin!

BİLGİ ALMAK İÇİN: