Ligde ilk 5 maç sonunda namağlup durumda olan Göztepe, Samsunspor deplasmanında 3-1 öne geçmesine rağmen galibiyeti koruyamamış ve sahadan 4-3’lük mağlubiyet ile ayrılmış, bu mağlubiyetin yaralarını ise kendi evinde Sivasspor’a karşı 90+’da bulduğu gol sonrası gelen galibiyet ile sarmıştı. Teknik direktör Stoilov milli takım arasında yoğun antrenmanlarına devam etmiş ve Trendyol 1. Lig ekibi Manisa FK ile de bir hazırlık karşılaşması oynamıştı. Ligde ilk 6’yı hedefleyip Avrupa hayalleri kuran Göztepe’nin rakibi ise yine kendisi gibi lige yeni yükselen ve üst sıraları hedefleyen Eyüpspor’du. Her iki teknik adam birbirlerinin antitezi oyun planlarına sahip olması açısından da bu karşılaşma epey dikkat çekiyordu. Trendyol 1.Ligde oynanan 2 maçta Stoilov’un Arda Turan’a kurduğu üstünlüğü düşünürsek, Arda Turan’ın Stoilov’a karşı hazırladığı strateji maça dair bir başka merak konusuydu.
Bulgar teknik adam Stoilov, cezalı Dennis ve sakatlığı bulunan Doğan’ın yerine Ahmed Ildız’ı ilk 11’e yerleştirmiş, geçen haftalarda hücum yönünde daha çok sorumluluk verdiği Solet’i ise bu kez daha savunmacı rolde sahaya sürmüştü. Trendyol 1.Lig günlerinden bugüne devam eden 5-3-2 dizilimin bu maçta da koruyan Stoilov, Eyüpspor maçı özelinde Taha Altıkardeş’i sol stoper, Bokele’yi sağ stoper olarak oynatması maça dair en dikkat çeken değişikliklerinden birisiydi. Ayrıca Eyüpspor sol kanadında hem Ahmed gibi tempolu bir ismin bulunması hem de savunma yönünde açık vermeleri nedeniyle Bulgar teknik adam bu bölgede temposu ve koşuları ile dikkat çeken Ogün’ü tercih etti. Ayrıca forvet arkası pozisyonda Tijanic’i sıklıkla kullanan Stoilov, Japon oyuncusu Matsuki’yi de ilk kez ilk 11’de sahaya sürmüştü.
Göztepe ana strateji olarak topun rakipte kalmasını isteyen ve maç boyunca yüksek baskı ve presle rakibi bunaltıp kazandığı toplarla rakip kaleye en hızlı şekilde inmeyi amaçlayan felsefeye sahip bir ekip. Bu maç özelinde karşısındaki rakibi Eyüpspor’un da topa sahip olmak isteyen ve geriden paslarla oyun kurup rakip sahaya yerleşmek isteyen bir takım olduğunu göz önünde bulundurursak maç öncesi Göztepe adına istediği bir senaryo olacak diye düşünebilirsiniz. Ancak geçen sezon oynanan iki maçın da tecrübesiyle Arda Turan, Göztepe’ye karşı topu daha az talep eden, önde baskısını azaltıp rakibi 4-4-2 dizilişiyle 2. bölgede bekleyen ve hatlar arasını agresif şekilde savunarak rakibe bağlantı olma şansı vermeyen bir anlayışla sahaya çıktı. Wyscout verilerinden de görüleceği üzere Göztepe’nin ataklarını çoğunlukla kanatlara bağlı kaldığını ve merkezden aksiyon üretmekte zorlandığını göreceğiz.
Saha içine dair görselleri incelediğimizde ise; Eyüpspor’un merkezi 4-4-2 ile kapatıp Göztepe beklerini riske ettiğini ancak merkezde Romulo, Matsuki gibi oyunculara da bağlantı olabilme imkanı vermediğini görüyoruz. Bu anlayış nedeniyle Göztepe set hücumlarında kanat çıkışlarına daha bağımlı kaldı. Örnek görsellerde de görüleceği üzere Göztepe merkez oyuncuları ve stoperleri pas fırsatlarını hep Djalma ve Ogün gibi çizgi oyuncularıyla değerlendirdiler. Bu oyuncular da çizgiye indiği aksiyonlar sonrası ceza yayı civarında bulunan takım arkadaşlarına şut fırsatı yaratmaya çalıştılar. Ama maç boyunca Eyüpspor merkezi kapatmada başarılı olduğu için Göztepe adına yaratılan aksiyonlar oldukça sınırlı kaldı.
Göztepe savunma anlayışını daha kompakt koruyup stoper hattını ve merkezi kalabalık savunan bir anlayışa sahipti. Ancak kanatlarında yaşadığı sayısal eksik ve half space bölgelerinde bıraktığı boşluklar rakipler adına da avantajlar yaratıyordu. Eyüpspor karşılaşmasında da Arda Turan’ın merkezde ne kadar topa sahip olmak istese de rakip 3. bölgeye yaklaştığı anlarda çizgilere yöneldiğini ve buradan aksiyon üretmeye çalıştığını görüyoruz. Aşağıdaki örnek görselleri de incelediğimizde Eyüpspor’un sol çizgide Ahmed Kutucu’nun birebir avantajını kullandığını, sağ çizgide ise Akbaba-Melih-Midtsjö bağlantıları ile üçlü organizasyonlar üreterek çizgiye inip ceza sahası yayından bulunan boşlukları değerlendirmek istediğine şahit oluyoruz.
Wyscout tarafından hazırlanan pas şemasından da görüleceği üzere Eyüpspor’un pas yoğunluğunun daha çok Göztepe’nin sol kanadı üzerinde olduğunu görüyoruz.
Göztepe adına geçiş hücumlarına odaklanma ve aksiyon üretme hücumda en öncelikli stratejidir. Eyüpspor maçı özelinde de Göztepe’yi en güçlü kılacak noktanın bu özelliği olduğunu öngörülüyordu. Ancak Arda Turan’ın özellikle öne geçtiği dakikadan sonra ana planından feragat ederek topu daha az talep edip topu Göztepe’ye bırakmayı tercih etmesi Göztepe adına geçiş hücumlarının sayısına da engel oldu. Wyscout verilerini incelediğimizde Arda Turan’ın öğrencilerinin skor avantajını yakaladıktan sonra kademe kademe toptan vazgeçtiği ve ikinci yarının genelinde de topun Göztepe’de olduğu görülüyor.
Arda Turan maça özel yapmış olduğu planıyla zaten geriden oyun kurulumuna dair net bir planı olmayan Göztepe’ye topu bırakıp hem rakibi kilitlemiş hem de rakibine geçiş hücum fırsatı vermeyerek kalesini daha güvenli koruyabilmiştir. Wyscout tarafından hazırlanan xG Dinamik haritasından da Göztepe adına hücumda ne kadar verimsiz bir karşılaşma oynandığını görmüş oluyoruz.
Göztepe ligin ilk 7 haftasında özellikle deplasmanlarda oynadığı maçlarda rakip karşılarken bek ve stoperlerini geride konumlandırıp öne baskıya nadiren çıkarırdı. Ancak rakip Eyüpspor geriden pasla çıkmak isteyen ve merkezde organizasyonlar kurabilen bir ekip olduğu için bu bölgede agresif baskının önemli olduğu düşünülüyordu. Maçı analiz ettiğimizde de Stanimir Stoilov’un bu maç özelinde cesur karar alarak stoper ve beklerini önde baskıya çıkarıp Eyüpspor’un merkezde efektif paslaşmasını engellemek istedi. Böylece hem rakip karşılamada hem de geçiş savunmasında agresif olarak rakibinin oyununa engel olmaya çalıştı. Aşağıdaki görseller Göztepe’nin geçiş savunmasında ne kadar dinamik olup agresif baskı yaptığını gösteriyor.
Tabi bu konuda bir noktanın da altını çizmek lazım. Geçiş savunmasında ilk baskının kurulamadığı anlarda Göztepe savunmasının oldukça hazırlıksız yakalandığını görüyoruz. Aşağıdaki görselde Göztepe’nin yediği gol öncesini gösteriyor. Merkezde yapılan top kaybı sonrasında Göztepe oyuncularının rakibe uzak kalması ve Eyüpspor oyuncularının demarke durumda olması golün hazırlığında oldukça önemliydi. Maç özelinde Dennis’in en çok arandığı sekans bu olabilir.
Göztepe duran top organizasyonlarına çok önem veren bir ekip. Bu organizasyonlara taçları da eklersek en önemli hazırlıklarını bu alanda yaptığını söylemek yanlış olmaz. Aşağıdaki görseller Göztepe’nin kullandığı kornerlere dair görseller. Görüleceği üzere duran topun kullanıldığı anda Göztepe oyuncuları bir koridor oluşturarak rakibin marke etmesini zorlaştırıyor. Burada dikkat edilmesi gereken nokta organizasyon nasıl kullanılırsa kullanılsın topun gittiği adres Heliton. Bu maç özelinde de Göztepe’nin en önemli duran top hedefi Brezilyalı stoperdi. Wyscout verilerini incelediğimizde de Göztepe’ye en çok xG kazandıran oyuncunun Heliton olduğunu görüyoruz.
Göztepe duran top savunmasında ise daha çok alan savunması yapıyor. Aşağıdaki görselde de görüleceği üzere oyuncular alana odaklanmış durumda.
Göztepe lige yeni yükselmiş bir ekip olmasına rağmen ilk 8 haftada fizik gücü ve baskı/pres ile süslediği tempolu oyunuyla rakiplerine ciddi üstünlük kurabilen bir ekip oldu. Bu tempo temelli oyunu rakipleri 90 dakika bunaltmakla birlikte rakip kaleye hızlı inme çabasıyla da skor üretmekte zorlanmayan bir ekip durumunda yer alıyor. Bu baskı anlarında yakaladığı geçiş hücumları ve uzun boylu bir takım olmasının da avantajıyla taç dahil tüm duran top organizasyonlarında kurduğu üstünlük sarı kırmızılı ekibin en güçlü yönü olarak dikkat çekiyor.
Göztepe geriden oyun kurulumunu öncelik almayan bir ekip. Daha çok topu rakibe bırakan ve geçiş hücumları şansı zorluyor. Ancak Eyüpspor maçında görüldü ki ligdeki hedeflerine ulaşmak istiyorsa topa sahip olduğu dilimde stoperlerini oyuna sokabilmeli, ön alanda top tutup sete oturabilmeli. Bu konuda yaşadığı eksikliklerden dolayı Arda Turan, topu rakibe bırakmayı ve kendi bölgesini kompakt savunarak avantaj sağlamayı öncelik aldı. Bu nedenle maç özelinde çıkarılacak en önemli dersin stoperlerin oyun kurulumuna katılması ve topu ön alana taşıyabilmesi olduğunu belirtmekte fayda var.
Muzaffer Zeyrek